“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Salı, Ocak 30, 2007

İki Düş Arası






Düşle gerçek arasında sıkışınca yaşam
Tıklatır kapıyı bir yolcu apansız
Serilir yüreğim çamura
Alnımın yazısı yürür kanaviçede
İğne deliğinden geçer canım
Her batımda göz göz tenim
Düş mü gerçek?

Bir kaldırım kenarında pusmuş
Titrek bir kedi yavrusu aklım

30 Ocak 2007
Birsen Şahin


Cuma, Ocak 26, 2007

A Ş K



'Aşk'
Terennüm dilinde umudun
Havva'dan bana

Kim ölçmüş ki
A Ş K 'ın ömrünü
Ben vazgeçeyim

Söyle
Hangi daldan salınır
Ardına düşeyim

26 Ocak 2007
Birsen Şahin

Cumartesi, Ocak 20, 2007

Güle Güle Medeniyet!









Hrant Dink tanıdığım bir insan değildi; bir babaydı, tıpkı benim rahmetli babam gibi; bir eşti, tıpkı benim validemin eşi, pederim gibi. Bir vatandaştı; vatandaşımdı, benim kadar bu toprağın insanı olan. Ben bu yazıyı onun ardından ağıt olsun diye kaleme almıyorum.

Çocukluğumda, Hollanda/Wierden’da oturduğum yıllarda, mahallemizdeki tek Türk komşumuz Elmas teyzelerdi. Eşi ve beş çocuğuyla onlar da bizim gibi Holanda’ya gelmişlerdi. Anne ve baba çalışırlar, çocuklar da tıpkı bizim gibi okula giderlerdi. Elmas teyzeler Ermeni asıllı Türklerdendiler. Biz o çocukluğumuzla bunu anlamazdık, anlasak da değişen bir şey olmazdı, çünkü annem ve babam da Elmas teyzeleri çok severlerdi.

Bir gün Elmas teyze çok hastalandı. Çocuk aklımla o gün bilemediğim, ama bugün kırksekiz yaşın deneyimiyle çok iyi bildiğim, Elmas teyze sinir krizi geçirmişti. Doktor Vries çağırıldı, aynı aile hekimine sahip olduğumuzdan. Doktor Vries gelince ufacık Birsen de tercümanlık görevini üstlendi ve o zaman öğrendim “sinir krizi” hastalığı olduğunu Elmas teyzenin. Ama, bir çocuğa ne ifade eder ki bu terim? Bana da çok fazla bir şey ifade etmemesine rağmen, arada tercümanlık yaptığımdan, sebebin eşi olduğu aklımda kalmış.

Bugün aradan yıllar geçti. İnanır mısınız, ben hala Elmas teyzenin eşinin adını hatırlamam. Sebebi de, Elmas teyzenin o günkü rahatsızlığı. Elmas teyzenin yüreğimde çok derin bir yeri vardır; tıpkı Hrant Dink’in olduğu gibi. Bir gün gelecek ben Dink’in ne aile fertlerinin adını hatırlayacağım, ne de gazetesinin; ama, onun adını hiç unutmayacağım. Tıpkı Uğur Mumcu gibi, tıpkı Elmes teyze gibi ve tıpkı diğerleri gibi.

Güle güle Hrant; seni hiç tanımadım ama aramızda dört yaş var sadece, ondan bu yakınlığım. Bir gün tıpkı senin gibi beni de öldürebilirler. Çünkü bir bloğum var benim ve fikirlerimi açık açık yazıyorum. Hatta fikirlerimden ötürü bazen forumlardan kovulduğum oluyor.

Demokraside insanlar konuşur; konuşmalı. Türkiye’m konuşmaktan, protesto etmekten, edilmekten korkmamalı. Ne yazık ki korkuyor. Türkiye’m ikiyüzlü; canımı yakıyor bu benim. Bir çok insan bir çok yerde nutuklar atacak kaybettiğimiz bir vatandaşımızın ardından, ama hiç kimse, şu kürt meselesini nasıl çözeriz; şu ermeni meselesini nasıl çözeriz diye aklı başında tartışmalar yapamayacak yine. Yapmaya kalkışanlar yine vatanhaini ilan edilecek. Erdoğan Cumhurbaşkanı olamaz, diye fetvalar verilecek. Son kaleyi kaptırmayacağız diye yollara dökülecek memleketim. Demokrasi nedir? Kimse oturup düşünmeyecek. Bana göre demokrasi ve sana göre demokrasi arasında kavgalar ve ölümler sürüp, gidecek.

Biliyorum Türkiye’m, biliyorum bir gün anlayacaksın benim dediklerimi. Bugün anlamak çok zor sizler için bunları. Dilerim o gün bu vatan paramparça olmamış olur.

Boş yere yargılanıp, hedef gösterilen bir vatandaşımızı kaybettik, daha nicelerini kaybettik; devlet içinde devlet olup, hükümetleri parmağında oynattığından. Gelin beni de öldürün, korkmuyorum ölümden. Ülkemin aydını öldürülüyorsa, ülkemin aydını susturuluyorsa, ben hangi umutla yaşayabilirim ki?

Demokrasi istiyorum, şeffaflık istiyorum. Dokunulmazlık kaldırılacaksa, sadece belirli kişiler için değil, hem siyasiler, hem asker, hem de bürokratlar için kaldırılsın istiyorum. Seçilmişlerden kim olursa olsun, Cumhurbaşkanı olmak istiyorsa, önünün kapanmamasını istiyorum. Emine Erdoğan başındaki örtüyle, son derece dekolte Birsen’i temsil edebilir, bundan gocunmuyorum. Merve Kavakçı’nın türbanı ile Meclise girmesinden gocunmadığım gibi. Ancaaaak, her kim ki, Meclisime girerken, aynı anda başka bir ülkenin vatandaşıdır; ki, buna Merve Kavakçı da dahildir; işte o zaman Meclisimde yeri yoktur. Başka ülkenin çıkarlarını korumaya and içmiş insanlar Mecliste beni temsil edemezler.

Değerlerin böyle mantık süzgecinden geçirilip de oturtulmasını çok arzu ederdim.

Sosyal adalet nedir? Oturup, düşünmenizi çok isterim. Bir partiye, bir siyasi görüşe karşı olabilirsiniz. Benim de karşı olduğum görüşler var, tıpkı sizler gibi. Ama, ben hiç kimseyi vatanhaini ilan etmedim. Benim için vatanhaini en başta halkın iradesine karşı gelenlerdir; azınlık haklarına saygı göstermeyenlerdir; bu olguları sindiremeyenlerdir.

Elimde her türlü olanak varken seni terk etmedim Türkiye’m! Bugün de etmem, ben vatanımda yaşamaktan çok mutluyum, bütün zorluklarına rağmen. Bu uğurda can vermeye de hazırım, yeter ki barışabilelim kendimizle.

Pazar, Ocak 14, 2007

Ay/na





Sobanın önünde mırıldayan bir kedi uykusunda
İlkbaharda vız vız şarkısında bir arının
Yazın bir dalganın sahili yalamasında ığıl ığıl
Bir balıkçının tuttuğu oltada balığa gülümsemesinde
Duvarın öbür tarafından geriye gelen top çocuğa ulaştığında
Hep seni görürüm ben

Kirpiklerimde nem ayna tutar yüreğime
Kısır kalmışsa kadın gebeliğe
Ve bir erkek soyunu sürdüremezse zamanda
Bir gül boynunu bükmüşse kederinden
Bir kurbağa ses verecek kimse bulamazsa
Ve…

Yüzüm geceye bakar
Kendimi görürüm Ay’da

14 Ocak 2007
Birsen Şahin

Cuma, Ocak 05, 2007

If You Don't Know Me By Now/Simply Red

Çoook eskilerden bir şarkı

If you dont know me by now

You will never never never know me

All the things that weve been through

You should understand me like

I understand youNow girl

I know the difference between right and wrong

I aint gonna do nothing to break up our happy home

Oh dont get so excited when

I come home a little late at night

Cos we only act like children when we argue fuss and fight

If you dont know me by now (if you dont know me)

You will never never never know me (no you wont)

If you dont know me by now

You will never never never know me

Weve all got our own funny moods

Ive got mine, woman youve got yours too

Just trust in me like I trust in you

As long as weve been together it should be so easy to do

Just get yourself together or we might as well say goodbye

What good is a love affair when you cant see eye to eye, oh

If you dont know me by now (if you dont know me)

You will never never never know me (no you wont)

If you dont know me by now (you will never never never know me)

You will never never never know me (ooh)

Salı, Ocak 02, 2007

Korkuluk


Gölgelerin peşinde koşan
Kanatlı bir nefes
Parmaklarımdan süzüldü
Bir ben kalakaldım

Sırtımda dilsiz kambur
Geciken bir güneş
Bütün çocuklarım gitti
Gözümde yaş kurumadan

Anladım ki;
Bir korkulukmuş özgürlük
Göz göz fokurdayan
Kazanında büyücünün


Birsen Şahin
02 Ocak, 2007

Bayramda Lara Geldi : )

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11