“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Cumartesi, Mayıs 02, 2009

1 Mayıs ve Gençsiviller


Etiketler:

Salı, Mart 10, 2009

Genç Siviller'den "Sayın Başbakan, Bizden Yaşlısın"


Sayın Başbakan, bizden yaşlısın.


İsrail’in insan öldürmeyi çok iyi bildiğini bildiğin gibi, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in de “marifetlerini” iyi bilirsin.


Darfur’da işlediği cinayetleri herkesten iyi bilirsin.


300 bin insanı nasıl katlettirdiğini, küçücük masum çocuklara yaptırdıklarını iyi bilirsin.


Bu zulme alkış tutanları, destek çıkanları kınıyoruz. Çünkü bu çocukları öldürenleri, bu insanları öldürenleri kalkıp da alkışlamak öyle zannediyoruz ki, o da ayrı bir insanlık suçudur.


Bakınız burada bir gerçeği, bir kenara atamayız.


Bir katili savunup, ona yardım ve yataklık etmek katliama ortak olmakla eşdeğerdir.


Excuse me,


Hud suresi 113. Ayet der ki: “Sakın zalimlere eğilim, yakınlık göstermeyiniz. Yoksa cehennem ateşi yakalar sizi.”


One minute.


Ama Tayyip Erdoğan 8 dakika konuştu... One minute...”

Etiketler:

Çarşamba, Mart 26, 2008

Tarihi Bir Sivil İtaatsizlik Çağrısı/Genç Siviller


Boş ver, Savunma!


Bu AKP’ye tarihi bir sivil itaatsizlik çağrısıdır.
Yargıtay Başsavcısı uyduruk bir iddianameyle DTP’nin ardından AKP ‘yi de kapatmaya çalışarak tek parti rejimi yolunda bir adım attı. “Hukuka saygı, savcıya hürmet” yalanlarına inanmayın. Büyük tarih içinde yaşadığımız günlerin kısa özeti budur.
Bundan 10 yıl sonra bugünün tarihini yazanlar şöyle diyecekler:“Bu dava Türkiye’de yargıyı hükümsüzleştirmiş ti. Medya 28 Şubat’tan ders almayarak yine bu operasyonun içinde yer almıştı. Yargı tümüyle siyasallaşmıştı. Seçimle ve askerlerle yapılamayan siyasal hamleler, yargı eliyle yapılmaya çalışılmıştı. Ama eninde sonunda sandık halkın önüne gelmiş ve darbecilere gereken ceza verilmişti.”
Şimdi AKP’nin yapması gereken günü kurtarmak değil, büyük hikâyeyi görüp, hikâyenin eninde sonunda mutlu sonla bitecek olduğunu bilerek cesaretle adımlar atmaktır.Yapılacak ilk şey meşru olmayan bu davanın bir parçası olmayı reddetmek.
AKP bu davada savunma yapmasın!
Zaten savunulacak bir şey de yok.
Savunmayı kabullenmek yıllar sonra geri dönen saltanatı, iki dudak arası adaleti kabul etmektir.
Zaten mahkeme AKP kendini savunmasa da bu uyduruk iddianamedeki iddiaları araştırmak zorundadır. Bırakın iddialarını onlar ispatlasınlar.
Artık biliyorsunuz bugüne kadar ne yaptıysanız onlara yaranamadınız, Şemdinli’yi örtbas ettiniz, yaranamadınız, Kürt sorununda militarizme teslim oldunuz, yaranamadınız, 301’i değiştirmediniz, yaranamadınız.
Şimdi statükonun piyonlarla yaptığı şaha şahla cevap verin.
Onlar sizi mat etmeden siz onları mat edin.
Korkmayın. Daha fazla ne yapabilirler, en fazla kapatabilirler. Boş verin!
Gelin sivil anayasayı yapın!
En fazla kapatırlar. Yani korkacak bir şey yok.
Kürt sorununa kalıcı ve adil bir çözüm bulmak için cesur bir adım atın!
En fazla kapatırlar.
27 Nisancı paşaları emekliye sevk edin!
Kapatsınlar boş verin.
Siz Şemdinli’nin görülmemiş hesabını görün!
Bırakın kapatıp dünyaya rezil olsunlar.
Siz 301’i tümden kaldırın!
Ergenekon’un üzerine gitmeye devam edin.
Artık, Hrant Dink cinayetini aydınlatın.
Kapatma davasında nedense siyasi yasaklılar listesine sokulmayan Cemil Çiçeklerin, Abdüllatif Şenerlerin gerçek yüzünü görün, onlarla tüm ilişkileriniz kesin!
Matrix’in ana sistem odası elinizin altında, o odaya girin ve o şalteri kapatın, bizi bu karanlık sahte sistemden sonsuza kadar kurtarın.

Etiketler:

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11