“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Çarşamba, Mart 22, 2006

Demokrasi Şövalyeliği Altında Otokrasi Oyunları




Dünyaya baktığımızda aslında iki tip rejimin var olduğunu görürüz; biri otokrasi, diğeri ise demokrasidir.


Bilindiği üzere otokrasi halk adına doğruyu, güzeli bulur ve uygular ve halkın cahil, aptal, beceriksiz olduğunu düşünür; böyle olmalı ki, bir türlü halkının doğru kararlar vereceğine inanmadığından, onları “zavallı cahiller” görüp, onlar adına, onlar için en doğru kararları alır ve uygulamaya koyar. Ama ne hikmetse, dünyada nerede otokrasi varsa, orada da zulüm vardır, açlık vardır, eğitimsizlik vardır, işsizlik vardır. Nerede otokrasi varsa, emperyal güçler ile yönetim arasında sıkı bağlar olup, o ülke soyulup, soğana çevrilmektedir olan da yazık ki geride kalan halka olmaktadır. Çünkü, nasıl olsa otokratlar bir yolunu bulup, dolu keselerle ülkelerini zamanı geldiğinde terk etmektedir. Bu arada dikkatinizi çekerim,
hiçbir emperyal güç, bu tatlı karları bırakıp adı geçen ülkeye “demokrasi” götürmeye de kalkmaz Irak’ta yapılageldiği gibi.


Demokrasi ise, toplumun gerek sivil toplum örgütleri ve gerekse üniversiteleri, medyası ile çözümler üretmesi, yönetimin de bu çözümlerin uygulanabilirliği için yürütme görevini yerine getirmesi, yani; yürütülebilir hale gelebilecek kanun ve yönetmelikler çıkartmasıdır.


Ülkemin en büyük hatası ise hala seçim sistemini demokratikleştirememesi ve maalesef ki, lider sultasının devam etmesi ve barajın yüksekliğinden ötürü de yüzde otuzlarda bir partinin tek başına iktidar olmasıdır. Bugün AKPdir bu, yarın sol bir parti, her iki durumda da aslında demokratik olmayan bir süreç yaşanmaktadır. Bu AKPnin ilk iktidarı olduğuna göre, geçmişimiz ile yüzleşip, bu barajın neden daha önceki iktidarlar tarafından düşürülmediğinin hesabını sormak olmalıdır amacımız. Bugün AKPye, sen iktidarsın ama muktedir değilsin, yüzde otuzlar ile iktidar olunmaz, demeden önce bu yüzleşmeyi yaşamamız lazım. İşte bir demokrasi boşluğudur bu. Oysademokrasi havariliğinde mangalda kül bırakmayan medyamızın bu konuda sesi soluğu çıkmamaktadır.


Yukarıda yazdıklarımdan da görülmektedir ki, o meşhur aydınımızın dilinden düşmeyen demokrasi aslında demokrasi falan değil, bal gibi “otokrasi özlemciliğidir”.


22 Mart 2006

Birsen Şahin

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11