“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Cuma, Şubat 24, 2006

İntam Binaları Yerle Bir!






Koca koca binalar nasıl da çöktü? Dürüm dürüm dürüldüler sanki! Çekirge’nin orta yerinde bir yıkım; yüz karası. Öyle ya, Çekirge dendi mi, Bursa’nın sosyetesi gelir akla. Hani son zamanlarda bir Bademli de yapıldı zenginler muhiti olarak ama, orası bayağı bir karışık. Fakat koca binaların yıkıldığı yer, gerçekten Bursa’nın bayağı bir kalburüstü kesiminin yaşadığı yer.

Yıllar öncesine gitti aklım. Ben Bursa’lıyım, gerçekten Bursa’lı yani, hani şöyle böyle ben beşinci, oğlum da altıncı kuşak Bursa’lı olacak kadar eskiyiz. Her ne kadar hayatımın bir bölümünü yurt dışında geçirmiş olsam da, neticede bir Bursa’lı olarak, nerelerin kaya zemin, nerelerin su zemin, nerelerin yumuşak toprak zemin olduğunu bilirim, ailem de bilir. Bir çok eski Bursa’lı da bilir.

Daha benim gençlik yıllarımda yapıldı bu binalar, yani, öyle çok eski falan da değiller anlayacağınız. Ama dün gibi hatırlıyorum ki, binaların yapılacağı yer dağlık yerden oyuldu ve maalesef ki, bu dağlık yer dediğim alan da kaya zeminli bir dağlık yer değildi, tamamen toprak zemindi, oraların yeşili, ağacı budandı yok edildi, inşaat alanı açıldı. Yeşil kaybolunca, toprağı ne tutacak ki? Hele bir de arada böyle sellerin götürdüğü bir Bursa’da, su katıp önüne, götürmez mi, ne var ne yoksa? Doğa çarpık yapılaşmanın, yersiz kentleşmenin ve kendi bağrından sökülüp alınan yeşilin öcünü aldı, ne yazık ki.

Hangi birine yanayım? Onca insan evini barkını kaybetti, buna mı yanayım? Onca milli servet yok oldu, buna mı yanayım? Arka tarafındaki binaların temelleri sarsıldı, buna mı yanayım? Hatta ne sarsılması, televizyonlarda izlerseniz ve dikkat edebilirseniz, üst caddenin temellerinin altında da toprak kaymış. Yani, orada bulunan binalarda oturmak da son derece sakıncalı, çünkü…….

Şimdi oturup düşünüyorum, bir zamanlar da düşündüğüm bu konuyu ve insanların bu aymazlıklarının nerede son bulacağını merak ederek, düşüncelerimde sorular soruyorum kendime, cevaplarını bulamadığım.

Biliyor musunuz? Yıkılan binalarda oturanların büyük çoğunluğu eğitimli kesimdir. Yani, eğitim derken Üniversite demek istiyorum. Üniversite mezunu olacaksınız, satın almak istediğiniz binanın çevresini dolaşmayacaksınız; istinat duvarının binaya çok yakın olduğunu görmeyeceksiniz; istinat duvarına baktığınızda, hemen üzerinizde başka apartmanlar göreceksiniz ve kendinizin neden bunlardan bu kadar aşağıda olduğunu görmezden geleceksiniz; buraların bir bina yapımı için neden bu kadar oyulduğunu sormayacaksınız?
Bu binaların altları dükkan, bu binaların kolonlarının ne sıklıkta olması gerektiğini araştırmayacaksınız?

O bölgenin altı tamamen sudur; hani, meşhur Bursa kaplıcaları Suyu. Sulak alana yapı konduramaz mısınız? Tabii ki kondurursunuz, eminim ilim bunun da çözümünü bulmuştur. Ama, ilimden uzaklaşıp, babadan kalma usullerle ve kafayla yaptığınız binaların çöktüğünü gördüğünüzde de şaşırmayacaksınız.

Bursa’nın İstanbul yolu üzerinde bir gökdeleni vardır: Buttim. Orası da sulak alan üzerine yapılmıştır. Muhitin adı Küçükbalıklı, adıyla müsemma yani, balıklı, sulak alan. Ama, Buttim çökmeyecektir, bizden daha fazla ömrü olan kuşaklar bunu görecektir. Çünkü inşaası babadan kalma usullerle yapılmış değildir.

Eğer memleketim vatandaşı bir gayrimenkul satın almaya kalktığında, “lüks muhit, iyi çevre, havası var” demeden önce, binanın konumuna bakarsa, binanın oturduğu zemini soruşturursa, o zaman binalarını satamayacak olan müteahhitler de böyle binalar yapamayacaktır.

Gördünüz mü? Depreme hacet yok ülkemde, koca koca binaların yıkılması için.

Bir Bursa’lı olarak çok üzgünüm.

23/02/2006
Birsen Şahin

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

You have an outstanding good and well structured site. I enjoyed browsing through it Seroquel takes time to start working

Ocak 31, 2007 12:58 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11