“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Çarşamba, Şubat 08, 2006

Nitelikli Toplum ve Seçim Sistemi

İnsanı, ''her şeyi devletten bekleyen” yapıya ittiği için ve global dünyadaki paranın getirdiği yarışa karşı koyamadığı için (askeri harcamalar konusunda batı güçleriyle başa çıkamamıştır) Sovyet sistemi çöktü. G8lerin günden güne dünya uluslarının alım gücünü yok etmesi Globalizmi de çökertecek. Globalizmin çökmesinin en kestirme yolu, onu kendi silahıyla vurmaktır; ki, bu da ancak ulus olmayı becerebilen ve nitelikli bireyler yetiştiren toplumların öncülüğünde olacaktır. Nitelikli toplumun fertleri reklamların esiri olmaz, G8lerin dayattığı ve reklam paralarıyla fiyatları şişirilmiş ürünleri satın alan esirler olmaz. İyi bir malı satın alalım, haşa buna değildir lafım; yalnız, ne kadar çok televizyon reklamlarının esiri olduk hepimiz (Bu ve saçma sapan programlardan ötürüdür televizyonları protesto edişim ve izlemeyişim). Benim bulaşık makinam, benim çocukluğumda alınmış, yani 35 yaşında bir makina, bazı misafirlerim gelince bana hep ''Değiştir artık şunu'' diyorlar. Benim de cevabım ''Yahu niye değiştireyim; hem çok sağlam, hem bulaşık yıkıyor, hem de o dönem üretilen malların sağlamlığı şimdiden fazla, çünkü o dönemler dünya üretimi, uzun ömürlü olması üzerineydi, şimdiki üretim ise, çabuk bozulsun, yenilensin de, üreticilerin karı düşmesin düşüncesi üzerine,” oluyor. Diyelim ki bulaşık makinam bozuldu; ben emekli, çalışmayan bir kadınım. Evimde de ikibuçuk kişi (buçuk Prenses’tir-kedim) yaşamaktayız. Allah gecinden versin, validem beni bırakıp gittiği gün, tek başıma kalacağım ve biliyorum ki, benim ülkem, tek başına yaşayan bir insanın bulaşık makinası edinebileceği bir zenginlikte değil, onun için yenilemeyeceğim; ona ayıracağım parayı www.kardesinisec.com sitesinden seçeceğim bir evlada ayıracağım, daha nitelikli yetişmesi adına. Bundan iki yıl önce de, hani şu son sistem, görüntülü cep telefonları yeni çıktığında, damadımın bir uyarısı üzerine (''Hala, değiştir artık şu telefonunu''), telefonumu değiştirip değiştirmemenin kararını vermeliydim. Telefonumu 2000 yılında, Dubai'den almıştım, ama hala daha konuşabiliyorum, ileti de gönderebiliyorum. Neyse, gittim telefon satış merkezine. Satıcı çocuk bana muhtelif telefonlar gösterdi. Ben de saf saf (işime öyle geldiğinden) ''Oğlum, şimdi kızım beni aradığında, bununla canlı canlı mı konuşacağım?'' demiştim. Satıcının cevabı tabii ki ''Yok, eğer kaydederseniz, kaydettiğiniz fotoğraf çıkacak'' olduğunda, ben de ona ''İyi de evladım, benim fotoğraf makinam var, eğer sadece fotoğraf çekiyor ise, yanımda kızımın fotoğrafını taşır, istediğimde bakarım'' olmuştu. Tabii bu arada satıcı gence de ne kadar uşak zihniyetli bir satıcı olduğunu kibar bir dille anlatmaktan da geri duramadım. Bunlar da benim protesto biçimim.Nitelikli toplum eğitimle oluşur; iyi öğrenim görmüş toplumlar, ekonominin uşağı olmaz, ona yön verirler. İyi eğitimli toplumda ''Ulus'' bilinci oluşur, Ulus bilinci oluşmuş toplumlar ''Ümmet'' bilincinin çaresizliğine düşmez, emperyalistler para kazansın diye güdülmezler. Ulus bilincine ulaşmış nitelikli toplum bireyleri araştırır, öğrenir, geçmişini de irdeler, hatta bazen de hatalar var ise, bunların nerelerde yapıldığını görür ve çözümlerini de buna göre üretir. Fakat bir gerçek daha var ki, Ulus bilinci taşımakta olan ülkeler birer birer (örn: Tito’nun ilkesi) dünya düzeninde parçalanmakta ve daha kolay yönetilebilecek, minik minik devletçikler oluşturulmakta. Bu durumda, Ulus devlet kalabilmek (ki, benim hayalimdir) adına, önce bizi temsil edebileceğine inandığımız siyasileri iktidara taşıyabilmemiz gerekir; ki, bu da ancak siyasetin topluca bir değişim geçirmesiyle olur. Bunu çözmeden diğerlerine bir çözüm getiremeyiz. Siyasi camiayı, parti başkanları belirlediği sürece, birilerinin elinde oyuncak olarak kalmayı sürdüreceğiz. Seçim sistemi değişmediği sürece, ABD’nin direktifleriyle hareket edecek olan siyasi partilerin, ABD buyrukları dışında hareket kabiliyetleri olamaz, çünkü hemen iktidarlar değiştirilebilir borusunu öttüren para babalarının gücüyle, çünkü bunlar halkın iktidarı değildir(Örnek: Irak).
Ulus devlet kalabilmenin bu dünya düzeninde ne kadar zor olabileceğine dikkat çekmek isterim. Zamanında Sovyetler Birliği Trotsky’i daha iyi değerlendirip, Avrupa ülkelerini de güttüğü siyasetten etkilendirebilseydi, bugünkü sonu büyük bir ihtimalle yaşamayabilirdi. ABD’nin ekonomik gücü daha ağır basınca yalnız kalan Sovyetler, dayanışmasız kalınca parçalanmıştır. Dolayısıyla, Ulus bilinci oluştururken, bu tarihi örnekleri de iyi dikkate alalım ve Ulus bilinci oluşturmaya çalışan memleketimin, alt yapı hazır olmazsa, bu yolda G8’ler tarafından engelleneceğini ve her türlü yaptırıma açık bırakılacağını da görelim istedim. Onun için, bu seçim sistemi değişmeli. Halkın iradesini yansıtan siyasi yapıyı oluşturmalı. Petrol bittiği zaman, yerine alternatif kaynaklar vardır ve daha da bulunacaktır; ama, unutmayın, evinde hiç kimse 2 hidrojen ve 1 oksijen koyup, su üretemez. Bütün dünyanın en büyük derdi, memleketimdeki su kaynaklarına sahip olmaktır, bunun için de elinden geleni ardına koymayacaktır. Tarihten beri süregelen bir süreçtir bu. Susuz yaşanmaz!!! Unutmayın ki, Lozan’ı imzalamayan ABD, sınırlarımızı asla kabul etmemiştir!!!

Birsen Şahin

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11