“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Cuma, Nisan 04, 2008

Matruşka

“İki yanı keskin bıçak, kimin karnına girerse girsin, acıtır.”
(Derin Devlet/Cüneyt Arcayürek)

Bülent Ecevit, 17 Nisan 1990/Cumhuriyet

“Özellikle 1977 yılında çok ilginç bazı olaylar oldu. Bunların en önemlisi kuşkusuz, 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda 30u aşkın insanın ölümü ile sonuçlanan olaydı. Bu, gözler önünde yapılan bir kışkırtmanın sonucu çıkmış bir olaydı. Kışkırtmanın nereden, kimlerden geldiği, herkesin gözleri önünde cereyan ettiği için belliydi. Ve, ciddi olarak üstüne yüründüğü takdirde bu olayın sorumlularının, kışkırtıcılarının mutlaka ortaya çıkması gerekirdi…”

O dönem muhalefet partisi başkanı olan Ecevit, araştırma komisyonunda dahi sonuca ulaşamıyor ve dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e bildiriyor. İktidardaki Demirel bunu reddediyor.

Aynı Ecevit, iktidar olunca konuyu gündeme getiremiyor.

Başlangıçta kontrgerilla diye adlandırılan örgüt, daha sonra “Özel harp Dairesi”, sonra da “Özel Kuvvetler Komutanlığı”na dönüştürüldü. 2006 Yılının YAŞ’ından sonra da Genel Kurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı kolordu düzeyine çıkarıldı.

Yani, 1950li yıllarda CIA maddi ve manevi desteğiyle kurdurulan “Gladio”, soğuk savaş dönemi bittiğinden ve muhafazası resmi görevlerin dışına çıkmaya başlamasından ötürü, 2006 yılında ilk kez mi yerlileşiyor???

Bu arada ülkemizde onlarca aydın kuşkulu biçimde ölüyor ve biz bunların nereye uzandığını aydınlat/a/mıyoruz!

“Türkiye’de Özel Harp Dairesi var. Bunların CIA emrinde olduğunu, birçok provokasyonda olduğunu biliyoruz. Uğur Mumcu’nun öldürülmesine benzer birçok cinayet profesyonelce işlendi. Bu cinayetlerin Özel Harp Dairesi’nin marifeti olduğunu biliyoruz…” Necmettin Erbakan/henüz iktidarda değil.

1996/Susurluk kazası ve Erbakan iktidarda. Erbakan konuşur “Susurluk Fasa fiso”!

Son yazı dizisinde bu konuyu Cumhuriyet’te yazmaya başlayan Uğur Mumcu neden öldürülmüş olabilir?

Kontrgerillayı 1973-74lü yıllarda ilk duyuran Ecevit, 1990’da bir gazeteye şu demeci verdi:
“1974’teki başbakanlığım sırasında…..zamanın Genel Kurmay Başkanı rahmetli Orgeneral Semih Sancar Başbakanlığın örtülü ödeneğinden acil bir ihtiyaç için birkaç milyon istedi. Benden istenen miktar örtülü ödenekteki paranın tümüne yakındı. Genelkurmay’dan bu paranın ne amaçla istendiğini sormak zorunda kaldım. Sancar ‘Özel Harp Dairesi’ için istiyoruz, dedi”.

Şimdiye kadar bu dairenin giderlerinin nereden karşılandığını soran Ecevit cevabını aldı: ABD! (Konunun o zamanlar ÖHD başkanlığını yapan Kemal Yamak Paşa ile ABD arasındaki anlaşmazlıktan ve pazarlıkta uzlaşamamaktan kaynaklandığını Cüneyt Arcayürek’in Derin Devlet adlı kitabından okuyabiliriz. Özel Harp Dairesinin nerede olduğuna soran Ecevit, Amerikan Askeri Yardım Heyeti ile aynı binada olduğunu öğrenir.

ÖHD ile MHP yakınlığının açıklamalarını bahsettiğim kitabın 40. sayfasının son paragrafından okuyabilirsiniz.

Ecevit’in Yıkıldığı An(Oeparsyon Ergenekon/Şamil Tayyar/Sayfa 273)
“…Ecevit Başbakan, Erbakan Başbakan Yardımcısı. Türkiye Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştirmiş, tüm dünya ayakta. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissenger, Ecevit’i arıyor: ‘Harekatı başlattınız, başarılı da oldunuz. Ama buraya kadar. Hemen ateşkes ilan edin. Zaten Genelkurmay Başkanınız az sonra size ateşkes teklifiyle gelecek..” Ecevit ciddiye almıyor.“……Telefonu kapattıktan birkaç dakika sonra içeriye Genelkurmay Başkanı Semih Sancar giriyor. Elinde ‘ateşkes teklifi’ var. Ecevit’in nutku tutuluyor.”

İnsan bir yıllık maaşının bir aylığını kitaba yatırırsa neler öğreniyor! Piyon olduğumuzu! Birilerinin sahneye bir oyun sürdüğünü ve bizi de bu satranç oyununda piyon olarak kullandığını. Şimdi yakın geçmişime baktığımda hemen gözümün önüne AKP’nin 1 Mart tezkeresi ve meşhuuuur medyamızın “eyvah, ABD ile köprüleri atıyor bunlar” diyerek (örn Tuncay Özkan ve Cüneyt Arcayürek TV programı).

Geçen günlerde Cheney geldi. O gelmeden daha kargaşa başladı. Sonra kargaşa daha da büyüdü. Ortadoğu’da denge değiştirme oyunları var, hükümet Afganistan’a muharip güce soğuk bakıyor. Asker de öyle. Bu arada 2006 YAŞ’da yukarıda bahsettiğim gibi malum kurum Genelkurmaya bağlandı.

Peki, bu durumda ne olacak? CHP ve MHP ortak hükümet mi kuracak? Eh, o zaman ben de “acaba bunlar mı anlaştı ABD ile?” diye düşünmeden edemiyorum. Yoksa, başka bir oyun daha mı var? Hani, güya karşı gibi görünüp, aslında yanında yer almak gibi.

Bildiğim tek gerçek, eğer geniş bir paket ile hem özgürlüklerin önü açılıp, hem de parti kapatmalara Venedik kriterleri uygulanırsa, AKP ve DTP kapatılmaz ve Türkiye kendi sorunları çözerek, aslında daha da emperyal olarak yoluna devam eder ve sosyal haklar konusunda AB değerlerine yaklaşırsa, Türkiye büyüyerek yoluna devam eder. Çünkü, laik, demokratik, sosyal hukuk Devleti olmak yolunda büyük bir adım atar. Eğer farklı bir senaryo uygulanırsa, bu Türkiye’nin Suriye, İran, Çin, Rusya eksenine girmesi demektir ve bu bizi korkunç bir noktaya getirir.

Ben tarafsız ve iyi gözlükle bakmayı seven bir insanım. Bir yol bulunur ve anlaşmaya varılır, fazla hasar almadan yola devam edilir diye umuyorum. Çünkü “ayak takımının” bazı gözü dönmüşlerden daha aklı selim vatandaşlar olduğunu ve bugüne gelirken bu zaman dilimini birlikte yaşamış insanlar olduğunu düşünüyorum.

Birsen Şahin

Kaynak 1 Derin Devlet/Cüneyt Arcayürek
Kaynak 2 Operasyon Ergenekon/Şamil Tayyar

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11