“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Cuma, Nisan 25, 2008

Bu Nasıl Bir Ortaklık?

Bu nasıl bir ortaklıktır ki, bir türlü bitemedi? Bu nasıl bir savaştır ki, bir türlü sonuçlanamadı?
Kim, kimi, kime kırdırtmak istiyor? Halk bu işin neresinde? Satrançta oynanan taşlar gibi, halkı bir o yana, bir bu yana oynatanlar nasıl olur da, iki karşı cephenin siyasi görüşlerini temsil etmelerine rağmen, bir kapı bulur ve asgari müştereklerde buluşur?

Atilla İlhan 80. yaşgününde “Türkiye’nin yakın tarihi uyduruk” derken ne demek istedi?

Org. Sabri Yirmibeşoğlu’na “Sonra 6/7 Eylül olaylarını ele alırsak... Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı….Sorarım size? Bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?" cümlelerini sarfettiren nasıl bir başarıydı? Neyin başarısıydı? Birlikte yaşamaya alışmış toplumların, bir bayrak altında yaşamaktan gocunmayan, komşuluk ilişkileri çok iyi olabilen insanların biribirlerinden farklı uçlara savrulması hangi akla, mantığa uygun bir başarıdır?(Yıl 1955)

Bu olayda, kimler tarafından bir genç eline bomba tutuşturularak bir patlamaya vesile oldu? Kimler bu genci apar topar kaçırdı? Ve, nasıl oldu da, bu genç yıllar sonra memleketin bir iline vali oldu?

Ya Tan Baskını ile tarihe geçen baskın hakkında ne demeli? Solcu olduğunu iddia eden Orhan Birgit ve İlhan Selçuk ile Süleyman Demirel ve Özal’ın hangi birliktelik adına o gün o talana katıldıklarını aklınızda bir tartın bakalım, ne çıkacak? CHPden kopan muhalif sağcılar ile sosyalistler nasıl olmuş da müttefik olmuşlardı?

Tan baskınına kim karıştıysa, bugün memleketin sözde “ileri gelenleri” olarak borularını öttürmekte.

Biz nasıl bir oyuna getirilmek isteniyoruz?

Bugün de başörtülü, başörtüsüz, sağcı, solcu, Türk, Kürt aynı oyun içerisinde ve yine toplum ayrıştırılmaya çalışılıyor? Neden? Ayrıştırılan bir Türkiye’de, nasıl bir kazancı var bu güçlerin? Savaşın sürmesi kimin işine gelir? Hangi egemen grup, bu taktik ile egemenliğini koruyacak?

Oturup biraz düşünün olur mu sevgili solcularım? Sorun kendinize: Nasıl bir soldur bizim hizmet ettiğimiz? İşte bunları görmeli DSP ve türban meselesinde CHP yanında yeralırken gözden kaçırdıklarını telafi etmeli. Bizlere umut olmalı. Oysa şu andaki gidişiyle ve Sayın Zeki Sezer ile bu umudu bana veremedi. DSP gençlerinin önünü açsın ve gençler umut olsun. Ancak, o gençler de yakın tarihini iyi okuyarak yol alsın. Bizim onlara gerçekten çok ihtiyacımız var.

Yoksa hayal olur iktidar; bugün Baykal’ın iktidar olmamak ve muhalefette kalıp, DSPyi kendisine payanda yapmak ile keyfini sürdüğü bir tezgahın parçası olur sadece.

Yüzünü halkına dönmeli sol…Bizim buna çok ihtiyacımız var.

Birsen Şahin

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11