“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Pazar, Nisan 27, 2008

27 Nisan Darbesinin Yıldönümü





Son yapılan Irak operasyonu muhteşem bir başarıydı Büyükanıt paşam. Askerimle koltuklarım kabardı, sonsuz gururlandım. Askerimin bu denli flexible hareket kabiliyeti eminim bütün aklı başında vatandaşları benim kadar mutlu etmiştir.

Ancak, sana bir sitemim var paşam. Bugün bir yıl öncesi kara Nisanın yıldönümü.

Ben, hiç doğurmadan, evlenmeden, iki çocuğun annesi oldum paşam. Biri kız, biri erkek. Oğlum şu anda okumuyor olsaydı, asker olacaktı. Hani, diyelim ki, geçen yıl tam bu zamanlar asker olmuş olsaydı; siz de benim utancımın manifestosu olan o emuhtıranın ardından, ola ki meclisi feshetmeye kalkışmış olsaydınız eğer, beni, bu hastalıklı halimle karşınızda bulacaktınız. Dedim ya, bir de evladım o an asker olsaydı ve bana silah doğrultmak zorunda kalsaydı, ne hissetmemi isterdiniz paşam? Eşinize bunu söyleyin ve bir an kendini benim yerime koysun ve bir vicdan muhasebesi yapsın lütfen. Sonra da size ne hissetiğinin bir tanımını yapsın.

Paşam, ben vergisini peşin veren vatandaşım, emekliyim anlayacağınız. Ben vergimi kuruşuna kadar Devletime helal ediyorum, asker gücümün daha da modernleştirilmesi adına; evlatlarımızın ölmemesi için satın alınabilecek her türlü modern teçhizat alımı için, boğazımdan kısmaya dahi razı olurum. Ancak paşam, benim verdiğim ile askerimin beline koyduğum silahın bana doğrultulmasını hiç mi hiç istemem!

Ne başımda örtü var, ne uçlarda yaşayan bir insanım. Hatta, iyi okumuş ve halen okumakta olan bir kadınım. Giyimimden kuşamımdan arttırıp, kitap yatırımında bulunurum. O denli önemlidir benim için bilgi. Akşam yemeğinde bazen şarabımı içmeyi severim. Yaz gelince deniz keyfi yaparım. Bütün bunları yapmakla birlikte elimden geldiğince ibadetimi de yapmaya çalışırım.


Benim herhangi bir vatandaşımın başının örtülü olması da beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bu onun tercihi. Eğer onlar okumuyorsa, bu benim gibilerin ayıbıdır paşam. Ama, ısrarla vurguladığım nokta, onun da en az benim kadar bu ülkenin vatandaşı olduğu ve en az benim kadar hakları olduğudur.

Bir daha olmasın paşam. Sakın ha! Benim gibi iyi okumuş, hala okumakta olan bir anne bunları hak etmiyor. Hiç birimiz hak etmiyoruz. Evlatlarımızın beline koyduğumuz silahların bize doğrultulmasını istemiyoruz. Her ne olursa olsun, demokrasinin tatil edilmesini hak edecek bir şey yapmıyor bu toplum.

Biliyorum, sizdeki istihbarat bizde yok. Bizler ancak birkaç yıl sonra, bir yazan çıkarsa bazı şeyleri okuyup, öğrenme şansına sahip oluyoruz. Ancak, şu aralar dönmekte olan dolapları da görüyoruz. Çok iyi birşey yaptınız şu meşhur sözünüzle "TSK suç örgütü değildir"; biz mesajı aldık paşam. Bu konuda sonuna kadar ardınızdayız. Sizden de ricamız, eğer kuşkulandığınız varsa, ne olur, bizler için değil, evlatlarımız ve torunlarımız adına bu konuda desteğinizi sürdürün ve tarihe geçin paşam. Yoksa, 27 Nisan orada duruyor, hiç iyi geçmezsiniz tarihe. Hiç iyi hatırlamayız sizi. Bunu yapın bizler için. Bizler de göğsümüzü şişire şişire, dünyada başı dik bir toplum olarak dolaşalım. İçimizdeki bütün kirlerin arınmış olduğunu bilmenin güvenini yaşayalım.

Ben bir anneyim paşam. Doğurmadan da anne olunur. Evlat dünyanın en tatlı rüyasıdır kıymetini bilene. Umarım yazdıklarımı tesadüfen bulur ve okursunuz.

Birsen Şahin

Not : Eğer Başbakan olsaydım, geçen yıl bugün sizi derhal emekli ederdim paşam.

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11