“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Pazar, Şubat 24, 2008

Kanım Dondu!

Mehmet Ali Birand’ın sunduğu son 32. Gün programını kimse mi dinlemedi, izlemedi Allah aşkına? Neden kimsenin sesi çıkmamakta? Hiç mi itiraz eden yok bu ülkede böyle bir provokasyona? Bir rektörün gayet aklı başında başlayan program sonu konuşması, başörtüsü taraftarı öğrencilere dönüp, kışkırtmaya meyilli bir şekilde son buluyor. Ardından rektörü protesto eden öğrenciler, protestoları adına salon dışına çıkıyor ve konuşmalar devam ediyor. Bir kızımız söz isteyip “onlar bizim bacaklarımıza şırınga sıkarsa, biz de onların başörtüsüne kezzap atarız” diye cırtlak cırtlak bağırıyor. Kimse de bunun için özür dilemesi gerektiğine işaret etmiyor. Bu çocuk bunu söylemezdi/söyleyemezdi, eğer rektörün konuşmasının son bölümü olmasaydı.

Birkaç gün önce, sabah haberlerini izlerken, kızların bacaklarına şırınga ile kezzap veya belki de başka bir yanıcı madde sıktığı söylenen gencin haberini izliyordum. Haberin yayımını yapan kanal, alt yazı ile bunun yapanın sağlık sorunları olduğunu belirtiyor, fakat haberi sunarken hiç böyle bir şey yokmuşcasına bir yayın yapıyordu; neredeyse yanlı haber diyeceğim, haydi demeyeyim, ama yine de medyaya güvenim yok. Bir iki dakika süren haberin sonunda yine de il yöneticisinin, haber konusu şahsın sağlık sorunu olduğu söylemi verildi. Ancak, bu haber sözde ulusal basın tarafından ısrarla tek taraflı olarak verilmekte.

Belki doğrudur, adam sadece mini etkekli kızlara yapmıştır bunu; ki, haberin böyle olmadığı bildirilmekte, pantolonlu hanımlara da yapılmış aynı şey. Bu adam derhal gözaltına alındı. Olması gereken de bu. Kimse kimsenin giyimi üzerinde tasarruf hakkına sahip değildir. Böyle insanlara toplum olarak da karşı çıkmalıyız. Benim evladım da gencecik, alımlı, zaman zaman da mini etekli bir hanım, düşünmek bile istemem başına böyle bir şey gelmesini.

Ancak, haber tek taraflı sunulduğundan, o gece Maltepe Üniversitesi öğrencisi, haberleri tek tip kanaldan izlediğinden olacak, böyle çirkin bir tepki gösterdi. Tabii ki bunda söz alan rektörün kışkırtma payı çok büyük.

32. Gün bir sonraki akşam tekrar yayınlandı. Rektörün söyleminin bir kısmı kesilmişti, kızımızın ortalığı ateşe verecek söylemi kesilmişti, ama başörtüsü taraftarı öğrencilerin protesto amacıyla dışarı çıkışı kesilmemişti.

Zeki Sezer beyefendi de Sivas’ta bir konuya parmak basmıştı. Ama, bakıyorum türbanın Üniversiteye girişi konusunda kendi söylemine ters, CHP’nin kuyruğuna takılıp, Anayasa Mahkemesine gidilmesi için destek verecek. Yanlış yoldasınız sayın Sezer. Eğer AYM bu konuda 367de yaptığı gibi toplum vicdanını rahatlatmayan bir karar verecek olursa, AYM bu kararının altında kalır. AYM de bunu bildiğinden, o kararı vermeyecektir. Gelin vazgeçin bu kararınızdan, çünkü kendi siyasi hayatınızın sonunu hazırlamaktasınız. Liberal sol için bir umut olma ihtimaliniz vardı, onu yok etmek üzeresiniz.

Ayrıca, AYMnin beklediğiniz yönde bir karar vermesi, biliniyor ki AKP’yi daha da güçlendirecektir. Yapmayın bunu bizlere! Yapmayın bunu! Bizleri zorla AKP’ye mahkum etmeyin. Sizlere bir zaman oy veren bizlerdik. Ne olur bizleri geri kazanmaya çalışın. Siyasi partiler iktidar olmak için vardır, muhalefet olmak ve/veya eriyip yok olmak için değil.

Sözüm anlayana…

Birsen Şahin

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11