“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Çarşamba, Şubat 20, 2008

Baktık O Densize!

Birileri liberallere kızmaya başladı. Ne oldu ki? O liberaller değil miydi bugünkü iktidara oturdukları sandalyeyi veren? İktidara gelenler değil miydi özgürlüklerin önünü açacağını söyleyen?

İki dönemdir liberaller AKP'ye oy vermekte. Hem diğer partilerden umutlarını yitirdikleri için oy verdiler, hem de bu insanların sisteme dahil edilmesi gerektiğine inandıkları için oy verdiler. Çünkü "ötekileştirmek" kutuplaşmayı beraberinde getirir ve insanların birbirini anlamasını sınırlar, sadece düşmanlıkları besler. İşte bunun için, Türkiye mevcudunun birbiriyle barışık kalmasını, tartışmayı öğrenmesini, birbirinin özgürlüklerine, yaşam hakkına saygı duymasını ve bu ortamın oluşturulmasını sağlamak için oy verdi liberaller ilk seçimlerde.

İkinci seçimlere geldiğimizde, faşizan zihniyete karşı durmak adına ve herşeye rağmen diğer partilerin herhangi bir programı olmaması gerçeğine dayanarak oy verdi liberaller. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar toplum vicdanını rahatlatmadığı için oy verdi liberaller.

Ancaaak, işte partileri iktidar yapan o liberaller özgürlüklerin devamını, eşitliğin toplumun geneline yayılmasını, gayri safi milli hasıladan kişi başına düşen gelirin ortalaması ile toplumun kandırılmadan, gerçekten ülkemizde en az gelir alan kesim ile, en çok gelir alan kesimin daha çıplak bir biçimde değerlendirilip, insanların açlıktan nefesinin kokmamasını, sağlık imkanlarından topyekün yararlanmasını, müslüman veya gayri müslim bütün insanların varlıklarını güven içerisinde sürdürmesini, türbanlı veya dekolte kızlarımızın eşit bir biçimde eğitim alabilmesini ve hiç bir baskı altında kalmadan yaşamlarını sürdürmesini, isteyenin içki içmesini, istemeyenin içmemesini, sokakta yatanların azaltılmasını, tinerci çocukların topluma kazandırılmasını...vs ısrarla istemekte.

Mevcut hükümet bizlere gerek televizyonlardan gerekse meydanlardan bu kriterleri dikkate alacağını ve yaşamı iyileştireceği sözünü verdi. Bundan ötürüdür ki; kimse, sözünü tutmasını istediği ve eleştirdiği için "densiz" ilan edilemez. Bir liberale yapılan "densiz" yakıştırması, diğer liberalin de kendisini aynı kefeye koymasını getirir beraberinde. Ki, bu liberallerin çoğu eski solculardır.

Daha önceki bir yazımda solun küllerinden yeniden doğacağını yazmıştım. Görülüyor ki ilk ayak izlerinin sesleri gelmeye başlamış. Zeki Sezer beyefendi Sivas'ta gerçeği itiraf etmeye başlamış. Ne tuhaf, liberalleri densiz ilan edenler ile sol gazete ve basın ve nerede durduğu belli olmayan ve hükümetin üzerinde durduğu konuları omission uygulayarak istediği gibi toplum mühendisliği yapan sözde ulusal basından bu konuda pek bir açıklama yok. Sanki hiç duymamışlar.

Zeki Sezer beyefendi ilk defa doğruları dile getirmeye başladı. Bu alkışlanacak bir duruş. Çünkü çağdaş solun ayak izleri bunlar. Sol bu çizgiyi benimser ve "vatan elden gidiyor", "laiklik tehlikede", "türbanlılar şeriat getirecek" edebiyatını bırakıp, Mehmet Altan beyefendinin dile getirdiği Türkiye'de aç yaşayan insanları, fikir özgürlüğünü, Üniversitelerin dedikodu değil bilim yuvası olması gerektiğini, Türkiye'nin trafik kazalarında yüzkarası olmaktan çıkıp, gelişmiş ülkeler seviyesinde bulunması sağlar, insanların ceplerini düşünmek zorunda kalmadan, güven içinde yaşamasını sağlayacak gelişmelerin uygulamaya geçilmesi gerektiğini dikkate alırsa ve bunları parti programına koyup, buna göre oy isterse, bu ülkede sol yeniden doğar.

Onun için Mehmet Altan gibi liberaller densiz değil, ancak ve ancak ülkesinin gelişmiş ülkeler arasında yeri olmasını isteyen ve bunun için bıkmadan usanmadan eleştiri yapan ve ısrarla dile getiren insanlardır.

Ama, kendi başkanlarının Sivas'ta söylediklerinden aklı karışıp, bunun lafını bile etmeyen insanlar solcu veya ilerici değil, ancak elli yıl öncesinde yaşayan ve orada kalmış, kafaları kuma gömülü devekuşlarıdır.


Ama, umutluyum, ilk ayakizlerini duyuyorum ben.

Birsen Şahin

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11