“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Pazartesi, Nisan 02, 2007

Ayna, ayna! Söyle bana...

Pablo Picasso



Evim! Bir zamanlar başka yerdeydi evim; ocağım, alıştığım dünyam, buradan bayağı bir uzaklarda. İyi mi ettim, kötü mü; ben de bilmiyorum henüz. Ama bir yerlerde yeniden bir yaşam kurmalıydım kendime, yeni bir dünya yaratmalıydım; farklı bir yaşam başlatmalıydım. Büyük şehir yoruyor insanı; gençler için iyi, çalışanlar ayrılamaz büyük şehirden, mahkumlar oraya; ama, benim gibi yarım asırlıklar için değil şehir. Ne kadar yorulduk ve ne çok yıprandık. Ne çok içimize atıp atıp, ardından konuştuk birilerinin. Yüzlerine söyleyemediklerimizi ne çok kustuk arkalarından. Sonra gördüğümüzde yine ne çok güldük yüzlerine, atladık boyunlarına ‘canımlarım’ eşliğinde, sanki o konuşmaları, o zehir zemberekleri biz yapmamışçasına. Hangimiz farklıydık ki? Kim farklı olduğunu söylese yalan söyler. Öyle değil mi? Haydi, varsa bir yiğit, ben yapmadım diyebilen, çıksın ortaya bakalım.

Amaaan, bana da ne oluyor ki? Neyin hesabını yapıyorum durup durup; yoksa, yoksa kendime karşı bile dürüst değilim de, bu ücra yerlere atılmamın, çekip gitmemin karasını başkalarına mı çalmaya çalışıyorum? Yok canım, o kadar da değil. Kendi isteğimle gelmedim mi ben buraya? Hatta daha da doğrusu, bir gün buraya yerleşebilme hayaliyle kendim hazırlamadım mı geleceğimin evini? Düşümü?.. Öyle ya; düşüm değil miydi benim, koca koca binalardan, insanların kapı açtığında, yapmacık ve zoraki bir dudak kıvrımıyla birbirinin gününü aydığı üst üste, katlı katlı, dürüm dürüm dürülmüş binalardan, hatta ve hatta üst üste mezarlardan ayrılma kararı? Bok çukurunda yaşamama kararım?

İyi oldu, iyi iyi; böylesi daha huzurlu. Huzur? Tabii ya, acıtmadı mı canımı, yakmadı mı tenimi o koca koca şehirler? Yüzüme yalan yalan gülmedi mi sevdiklerim? Ayağıma taş koymadı mı sabah sekiz akşam sonsuzlarım? Ne zordur ilk olmak; ilk çocuk, ilk torun, ilk meslek, erkek kahvesine giren ilk kadın? Her biri birer parça yontmadı mı ciğerimden? Nefessizliğimin sebebi değiller mi?

Ayna ayna, söyle bana; kendime karşı dürüst müyüm ben? Yoksa, kendi yetersizliklerimi başkalarına mı yamamaktayım? Ben de eteklerimi çekiştirenler gibi yapamadığım için mi yüklüyorum suçumu onlara?

Birsen Şahin
02 Nisan 2007

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11