BBB Başkanlığına yazılmış dilekçemdir(Konu devam edecek)
Sayın Başkanım, dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşam, teknolojiden dolayı bazı insanlar ve özellikle emekliler için çekilmez oldukça, habitat bölgeleri ayrılır bildiğiniz gibi. Bir Afrika buna doğal olarak sahipken, ABD özellikle benzeri bölgeler ayırıp, hem doğal yaşamı korumayı desteklerken, hem de güncel yaşamın dışına itilmiş(hele bir de eğitimli iseler) emeklilerine gerek organik tarım imkanı, gerekse kendi yiyeceğini kendi yetiştirebileceği olanakları sağlamakta.
Neden bu güzelim kent Bursa'mda(altı kuşak Bursa'lıyım) benim belediyem böyle bir projeye el atmakta gecikiyor?
2001 Beyaz yakalılar krizi ile emekli olmuş bir kadınım. Bugün tekrar çalışmak istesem de, zira emekli maaşı ile geçim çok zordur, ne bana iş var, ne de bunu bir hak olarak görmekteyim, genç kuşaklar işsiz kalmasın diye.
Ben, Belediyem tarafından Habitat ilan edilmiş bir bölgede hiç olmazsa 300 m2 bir alana iki katlı, deprem dirençli prefabrik bir ev kurup, bahçemde kendi yiyeceğimi yetiştirmek ve belirli alanda bulunan doğal ortamın hayvanlarına da bahçem elverdiğince gıda temin edebilmeyi arzu ediyorum. Bahçemin bir köşesinde bir tavuk kümesim olsa, hem yumurta ve et ihtiyacımı karşılarım, hem de zaman zaman açıkgöz yaban hayvanı arada bir tane götürüp karnını doyurabilir. Bahçemdeki hasattan sonra kalan doğal çöplerimi gübre olarak biriktirmek isterim, eğer Belediyem bu gübreleri de tıpkı dönüşümlü çöpleri topladığı gibi toplarsa.
Lütfen bu projenin hayata geçmesi için önayak olun ve hem Türkiye'de ayrıcalıklı bir Bursa yaratın ve tarihe adınız kazınsın, hem de benim gibi eğitimli emeklilere nefes alabilecekleri ve bir arada ama ayrı ayrı yaşayabilecekleri ve hatta dünyadan kopmadan yaşayabilecekleri, üretebilecekleri, kendilerini "işe yarar" hissedebilecekleri ve dolayısıyla da bunalımlardan kurtulacakları bir yaşam sağlayın.
Umarım bu projenin benim hayalim olarak mezara girmesine müsaade etmez ve siz de tarihe adınızı kazıma onuruna erişirsiniz.
Saygılarımla, Birsen Şahin
3 Comments:
Bu ülkede yüz yüze görüşmede insa değer vermiyorlar dilekce yazsan ne olacak ki...
gecenler de gördüm adam milletvekili bi aralar istiklal marsını okuyamayan kişilerin görüntüleri nette geziyordu. bir yenisi daha eklendi. milletvekili bu.. o zaman duracan kimde hata.
Millet vekili bir insandır. Biliyorum, İstiklâl Marşımızı okuyamadı, bizler de onu yerin dibine soktuk.
Peki Kayhancığım, şimdi bu olayın, benim buradaki dilekçemöle olan bağı nedir? Lütfen anlatır mısın? Acaba biraz sapla saman meselsi olmadı mı?
Bu arada, yola çıkmayanlar, yol alamazlar; bunun da farkında mısın?
Eğer bir konuda birileri dilekçe yazmazsa, bo konunun iyileştirilmesinin beklenmesi de hayal olmaz mı?
Benim tavrım, aklıma ters gelen her konuda, gerekli yerlere gerekli dilekçeleri yazmak. Zaten, eğer benim gibi onbinler olabilirse bir gün bu güzel vatanımda, onbinlere tepki vermeyecek, ses çıkartmayacak hangi hükümet olabilir ki?
Sorunun temeli de bu zaten!
:) günaydın
ya aslında o esna da ne düşündüm bilemiyorum ama sanırım bu ülkede kurumlar dilekçelere önem vermediğine inanıyorum bu demek olmuyorki atmıcaksın.
ben daha 2 gün önce valiliğe ve emniyet teşkilatına galatasaray2fenerbahce macındaki cevilk kuveti şikayet ettim. elimizdeki videolarla:) yani bende dilekçe atıyorum yeri geldimi.
sanırım bazı konulara kafayı takmıs bulunmaktayım. ondan olsa gerek:)
Yorum Gönder
<< Home