“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Salı, Haziran 17, 2008

YASAKSIZ, KOŞULSUZ DEMOKRASİ, SİVİL VE DEMOKRATİK ANAYASA

Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerdeki türban/başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemeyi “esastan” bozarak iptal etmesi, uzun süredir ciddi bir tıkanma yaşayan sistemin demokratik bir reformasyona tabi tutulmasını, daha fazla kaçınılamaz bir zorunluluk haline getirmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı, sistemin, kamuoyunun demokrasi istem ve beklentilerine verdiği “ültimatom” içeriğinde bir “mesaj” niteliğindedir. Bu nedenle sorunu tek başına “türban sorunu” olarak görmek ciddi bir yanılgıdır. Sorun, sistemin, değişim-dönüşüm ihtiyacına karşı sistemin gösterdiği muhafazakar, statükocu bir dirençle karşı karşıya olmamızdır…

“Derin” çetelerle bağlantıları açığa çıkmış “kaos çıkarma” amaçlı provokasyonlar, Kürt sorununda çözümsüzlük ve inkar zihniyetinde ısrar, Alevilerin ve bir bütün olarak kamuoyunun demokratik istem ve beklentilerinin görmezden gelinmesi, toplumun yapay “laik-anti-laik” kutuplara bölünmek istenmesi ve milliyetçilik; “belirli” güç odaklarının özlemi içerisinde oldukları Türkiye tablosu hakkında yeterince fikir vermektedir.

Buna karşılık AKP hükümeti, adeta “can derdine” düşmüş bir parti görünümü içerisindedir. Kendisini “derin” güçlere beğendirmek pahasına, Kürt sorununda yeni bir şiddet ve çatışma döneminin başlamasına neden olan politikaların ve Türkiye’nin hiçbir temel sorununu çözme iradesi gösterememenin vebali altındadır.

Peş peşe gelen yargı muhtıralarının ardından Anayasa Mahkemesi’nin kararı, büyük çoğunlukla iktidarda bulunan hükümeti de, meclisi de bir “görüntü” haline getirmiş, aslında sistemin temel sorunu olan demokratikleşme ve statükoculukta ısrar probleminin olanca açıklığıyla ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sorunun “laikliğin korunması” olduğuna inanmıyoruz. Çünkü bizler çok iyi biliyoruz ki, “tehlikede” olduğuna inanmamız istenen ve bunun için ülke ve toplumun karşıtlaşması, kutuplaşması sağlanmak istenen bir “laiklik” sorunu gerçekte yoktur. Çünkü Türkiye’deki sistem laik değildir. Alevilerin varlığının dahi tanınmadığı, istemlerinin görmezden gelindiği, Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle insanlarımızın inançlarının “kumanda” edilmek istendiği bir sisteme gerçek manada “laik” denemez. Çünkü laiklik; yasalarla güvence altına alınmış bir düşünce, inanç ve vicdan özgürlüğünden, devletin bütün inançlara eşit mesafede olmasından ve kimsenin inanç ve ibadetine müdahale edilmemesinden ayrı düşünülemez.

Yıllarca toplumumuzu inançları, etnik ve kültürel değerleriyle birbirine “karşıt” hale getirenlerin, birbirine karşı konumlandıranların, bu yöndeki hesap ve beklentilerini bozmak zorundayız. Çünkü söz konusu olan ortak geleceğimizdir

Yasaklardan, “ama”lardan arındırılmış sivil-demokratik bir anayasa, Kürt sorunu başta olmak üzere ülkemizin temel sorunlarının çözümünün güvencesi olacak, din ve vicdan özgürlüğünü ve diğer temel hak ve özgürlükleri sistemin varlık gerekçesi haline getirecek, gerçek bir laiklik ve demokrasi düzeyine ulaşmamızın önünü açacaktır.

Bizler aşağıda imzası bulunan hayatın çeşitli alanlarından Alevi yurttaşlar olarak, rejimin, varlığını ve misyonunu “tartışılır” hale getirdiği TBMM’den bir an dahi zaman yitirmeden bir sivil-demokratik anayasa girişimi başlatmasını, bir “kurucu meclis” gibi çalışarak kamuoyunun desteğini arkasında bulacağı bir demokrasi seferberliğine öncülük etmesini istiyoruz.

Tarih ve kamu vicdanı karşısında “suçlu” olmamak için…17 Haziran 2008

Nesimi ADAY, şair-yazar
Sinan AKÇİÇEK, yönetmen
Nilüfer AKBAL, sanatçı
Hüseyin AYRILMAZ, sendikacı
Ali BARAN, sanatçı
Barlas BEYAZTAŞ, gazeteci
Mehmet BİDAV, proje danışmanı
Emirali ÇELEBİ, DTP PM Üyesi
İlhan DÖĞÜŞ, Yüzleşme Derneği Gn. Sekreteri
Serdar ERDOĞAN, Ziraat Mühendisi
Haydar IŞIK, yazar
Umur HOZATLI, yazar-yönetmen
Deniz KARAKAŞ, eğitmen
Doğan MUNZUROĞLU, yazar
Hasan SAĞLAM, sanatçı
Cafer SOLGUN, Yüzleşme Derneği Başkanı-yazar
Cemal TAŞ, araştırmacı-yazar
Ferhat TUNÇ, sanatçı-yazar
Handan ÜNAL, öğrenci

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11