“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Cumartesi, Temmuz 08, 2006

Dünyayı Yönetenlere Dur Diyelim!




Mayıs sonlarında “Aç Gözünü Türkiye’m” konu başlıklı yazımda işlemiş olduğum ABD’nin köşeye sıkışmışlığı nihayet meyvelerini vermeye başladı. Zaten ABD bunu kendisi de görmüştü de, yine de ısrarla dişlerini göstermekten geri durmuyordu, acaba İran göreceği dişlerden “havlayan köpeğin ısırmayacağını” anlamamış olabilir miydi? Yok, İran bunu yemedi ve ısrarla Rusya ve Uzak-Doğu ile ticari irtibatlarını kesmeyip, aksine daha da geliştirdi.

Birçok yazımda hep vurguladım, dünya tek kutupluluktan ayrılıyor, Rusya ve Hindistan ve Çin gibi ülkeler geleceğin dünya Devletleri, diye. Yavaş yavaş bu görülmeye başlandığı gibi, bu ikinci güç de el altından dişlerini göstermeye başladı. Zira, ABD eğer bu gücü görmemiş olsaydı ve Rusya ve Çin gibi ülkeleri kandırıp, İran’a saldırı konusunda yanına alabilseydi, bugüne kadar çoktan İran’a saldırmış olurdu. Yine de, durum böyle olmuş olsaydı bile, ABD bu savaştan başarılı çıkamayacaktı, çünkü bölge kana bulanacaktı ve halkı kendisine güvenini kaybetmiş, askerleri gün be gün uzak diyarlarda yaşamını yitirmekte olan bir ABD hükümeti ayakta kalamayacaktı. Bence dünya bir ihtimal bir Üçüncü Dünya Savaşından kurtuldu. Bir deli ne işler açacaktı başımıza. Ama, acaba bu deli mi bu işleri başımıza açan, yoksa bu delinin de ardında başka çılgınlar mı var?

Bir çoğumuzun bildiği gibi, İran çok zengin bir ülke. Bu pastayı kendi başına yemek isteyen ve gün be gün açık veren ABD bütçesi, bir yerlere “demokrasi” götürme adı altında, daha iyi sömürü düzeni sağlayıp, kan emebilmek adına, kukla hükümetleri görevlendirip, üç kuruşluk aklı olmayan adamları “parlak siyasetçiler” olarak medyada pompalayıp, halkı televizyon kanalları ve günlük gazetelerle aldatıp, seçtiren Amerikan ekonomisi, İran’ın zenginliklerinden gözünü alamıyordu. Malum, bir tek Irak’ı sömürgeleştirmek, ABD’nin para babaları için yeterli olmamıştı. Hatta son dönemlerde, dünyada birçok ülke ABD Doları ile ticaret yapmayı bırakmış, Rusya kendi enerji borsasını kurmuş, kendi parasını ihraç ederek, kendisiyle yapılacak ticarette Rublesinin kullanılmasından yana tavır almış, İran da en kısa zamanda ABD Dolarını bırakacağını açıklamış olduğundan, dünyada genel ekonomik gidişin de çok umut vermediği, hatta özellikle zengin ülkelerin yaşlı nüfusundan ötürü ticari faaliyetler zayıflamış olduğundan ABD işgal edebileceği ve kendi ticari sömürü düzenini kurabileceği ve kendi parasıyla ticaretin yapılabileceği, kendi para babalarının eliyle girdiği ülkelerde sahte borsalar kurdurup, sömürgelerini iliklerine kadar soyabileceği düzenler oluşturabileceği büyüklükten gün be gün uzaklaştırılmaktaydı. Bu hiçbir süper gücün işine gelmez takdir edilebileceği gibi. ABD’nin de işine gelmedi. Hırlayıp duruşu bundan ötürüydü.

Rusya, Çin ve Hindistan’ın İran ile ısrarla ticari faaliyetlerde bulunmaları, günden güne yeni anlaşmalara imza atmaları, ABD’deki para babalarının gözünü açtırdı. Çünkü, dünyada yeni bir güç oluşmuştu onlar kafalarının dikine gitme sürecini yaşarken. İran sırtını farklı bir pakta dayamaya başlamıştı ve o pakt da bu mamayı karşı pakta yedirmemeye kararlıydı.

Yakında çeyrek asır sonra ABD’nin Tahran Büyükelçiliğini faaliyete soktuğunu duyarsanız, sakın şaşırmayın. Eli kulağındadır emin olun. Çünkü “bükemediği bileği öpecektir ABD”!

Dünyayı birkaç zengin yönetiyor. Bu uğurda, yani onlar para kazansın diye kimin evlatlarının öldüğü umurlarında değil. Yavaş yavaş ABD’de de bu idrak edilmeye başlandı ve ABD’de emekli olan birçok eğitimli insan, artık şehirlerden ayrılıyor ve dağ başında bir miktar toprak alıp, arabasız, özenti teknolojiden uzak, sağlıklı ve bağımsız bir hayat yaşamaya başladı. Parababalarının ellerinden kurtulmak için ve dünyanın ekolojik dengesinin bozulmaması için çaba veren bu insanlar, hükümetlerini de topa tutuyorlar. Bir tanesinin sayfasını öneririm. Oradan da görebileceğimiz gibi farklı bir yaşam biçimi mevcut. Ancak bu farklı yaşam biçimiyle, dünyayı yönetmekte olan bu birkaç paragözle savaşabiliriz. İçimizdeki açgözlülüğü öldürmekle başlayabiliriz işe.

Buyurun, protesto eden ve dünyanın öbür tarafında yaşayan siz ve ben gibi insanları görün.

http://earthhomegarden.blogspot.com/


08/07/2006
Birsen Şahin

4 Comments:

Blogger Jim said...

Oh, I wish I could read this.

I've been looking on the web for a free Turkish to English translation program, but so far no luck.

Temmuz 13, 2006 10:32 ÖS  
Anonymous Adsız said...

Very cool design! Useful information. Go on! tips on how to lose cellulitis Topamax heat sun cellulities from alpha hydroxy and glycolic acid Hand held video poker and slots

Şubat 05, 2007 7:16 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

This is very interesting site... » » »

Şubat 05, 2007 6:40 ÖS  
Anonymous Adsız said...

Excellent, love it! Business fax numbers amazing2c rhinoplasty before and after how do modafinil affect sex temperature cpu software

Şubat 28, 2007 9:59 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11