“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir... Afrika atasozu

Cumartesi, Ocak 14, 2006

Eleştiri ve Politika




Ne kolayca eleştiririz 'ben'in karşısındakini. Hem de, kim olursa olsun, hiç fark etmez. Haklı mı? Haksız mı? Hiç düşünmeyiz bile, eleştiri oklarımızı yöneltmeden önce. Ne oldu bize? Nerede koptu ip? Biraz düşünmeli bunu. Ama, ne zordur oturup düşünmek, kafa yormak ipin nerede, ne zaman koptuğuna. Kolay yolu seçiveririz biz de böylece. Hatta, karşımızdakine bir şans tanıyıp, onun da kendi penceresinden bakışı olabileceğini, onun kendine ait bir beyni olduğunu, yöresel farklılığın getirdiği görenekleri olabileceğini ve hayata da bu pencereden bakabileceğini düşünmeden yaftalarız hemen.

Edebiyat sitelerini dolaşıyorum. Gezip, gördüğüm sanal alemde yüreğim ezilmekte zaman zaman. Klikleşmeler var. Hani, sözüm ona klikleşmeler genelde, alaylı ve okullular, ve/veya şu okullular-bu okullular arasında olurdu. Dünyaya, işhayatlarına baktığımızda klikleşmeyi genelde bu zeminde gözlemleriz. Oysa sanal dünyayı gezdiğimizde, görürüz ki, klikleşmenin taşları da yerinden oynamış. Neye göre, hangi kriterler baz alınarak klikleşmeler yaratılmakta, belirsizlik içerisinde.

Bir bakıyorsunuz bir grup oluşmuş bir yerde, aralarına katılmak istiyorsunuz, hem kendinizi tanıtmak, hem de onları tanımak adına. Bir müddet her şey süt-liman yolunda gidiyor. Hatta seviliyorsunuz da aralarında. Ama insan olmanın gereği, bir konuda farklı fikir ortaya attığınızda, veya bir olaya farklı tepki verdiğinizde, yapılanı etik bulmadığınızda, bu konuyu incitmeden dile getirdiğinizde, veya bu konuya ince bir espriyle karşılık verdiğinizde, yaptığınız espri farklı mecralara çekiliyor. Sizin söylediğiniz veya yazdığınız, düşüncenizle hiç ilgisi olmayan bir zemine çekilmiş ve aforoz edilmektesiniz.

Bu aforoz etmeler niye? Sultan Süleyman'a kalmayan dünya, size, bana mı kalacak?

Göçüp gideceğiz bir gün. Bırakın insanlar konuşsunlar. Bırakın insanlar fikirlerini beyan etsinler. Onlara bir şans verin/verelim. Birbirimiz tanımaya fırsat verelim kendimize. Buna çok ihtiyacımız var. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak temel değerlerimize önem verelim; dilimiz gibi, gelenek ve göreneklerimiz gibi. Küreselleşen dünyada, varlığımızı koruyabilmenin ve küresellik adı altında süregelen 'ulus birliğini' yok etme politikasının karşısında ancak bu değerlerle ayakta kalabiliriz.

Birsen Şahin
01/12/2006

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

Very cool design! Useful information. Go on! » » »

Mart 06, 2007 9:46 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

Seninle gurur duyuyorum

kalbim seninle

Edith Piaf - La Vie En Rose
by bigproblem11