Bir Şarkı...Bir Anı...
Bu şarkıyı dinlediğimde onüçümdeydim. Bir arkadaşım vardı; Yasemin, ikimiz de çıldırmıştık bu parcaya. Yasemin hala Hollanda'da eşiyle ve oğluyla birlikte yaşıyor, eşi Hürriyet gazetesi muhabiri, eskiden Yasemin de öyleydi ama sanırım artık bağımsız calışıyor. O günler geldi gözümün önüne : ) Bir görseydiniz bizi o zamanlar, nasil da eroinmanlar gibi kendimizden geçmis vaziyette dinlerdik adamın bu şarkısını.
Bir de güzel olan ne var, biliyor musunuz? Yasemin ve ben on yaşımızdan beri arkadaşız. Arada ben gittim onu görmeye, tabii mesleğimin kolaylığıydı bu. Yasemin de geldi. Bazen biz on yıl görüşmeyiz, sonra ben onu yine bulurum ve kaldığımız yerden devam ederiz.
Umarım aranizdaki gençlerin de böyle dostları oluşur zamanla. Harika bir duygu. Dünyanın neresinde olsursan ol, bir yerlerde seni çok iyi taniyan ve seni çok seven çocukluk arkadaşın var.
Bir gün eski patronum (bu yıl rahmetli oldu) Hüseyin Gökçen ile birlikte Paris'te fuardan dönüyoruz. Buradan uçakla gitmiştik de, onun Almanya'daki işyerinde arabası vardı, yolculuğa onunla giderdik orada. Oradan Belçika'ya geçtik. Gecenin bir yarisi, biz müşteri ziyaretindeyiz. Sanırım, gece dokuz-on dolaylarıydı. Oradan da Hollanda'ya geçtik. Gece onikiye doğru Yasemin'i aradim. Bana ilk söylediği, ne söylemesi, bağırması neydi, biliyor musunuz? "Nerdesinnnn?"
Bulunduğum yeri söylediğimde ise duydugum, "Hemen atla trene gel". Tabii ben gecenin kaçında güney Hollanda'dan Amsterdam'a trenle gittim. Muhteşem bir üç gun geçirdim çocukluk arkadaşımla.
Umarım böyle arkadaslıklar kurmaya zaman bulursunuz. Tadını anlatamam sizlere.
No, I can't forget this evening
Or your face as you were leaving
But I guess that's just the way the story goes
You always smile but in your eyes your sorrow shows
Yes, it shows
No, I can't forget tomorrorow
When I think of all my sorrows
When I had you there but then I let you go
And now it's only fair that I should let you know
What you should know
I can't live if living is without you
I can't live, I can't give any more
Can't live if living is without you
I can't give, I can't give any more
No, I can't forget this evening
Or your face as you were leaving
But I guess that's just the way the story goes
You always smile but in your eyes your sorrow shows
Yes, it shows
Can't live if living is without you
I can't live, I can't give anymore
I can't live if living is without you
Can't live, I can't give anymore
(Living is without you)
Kimdir Harry Nilsson?
Harry Edward Nilsson III (15 Haziran 1941-15 Ocak 1994), 1960lar ve 1970ler boyunca ününü sürdürmüş söz yazarı, şarkıcı, pianist ve gitaristtir. Bir çok eserinde adını sadece Nilsson olarak belirtmiş olmakla beraber, ben ve yaşıtlarım aynı şahsı Nilsson Schmilsson olarak da tanırız. İki Grammy Ödülü almış olan sanatçının en çok tanınan parçaları "Without You", (sözleri Ham/Evans'a ait olmakla birlikte Nilsson tarafından yeniden gözden geçirilmiştir), "Eveybody's Talking "(Neil) ve "Coconut" (Nilsson).
Hayatı hakkında daha detaylı bilgi burda mevcuttur
http://en.wikipedia.org/wiki/Harry_Nilsson
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home